Saraybosna- Mostar
Bu
seneki gezi stajım kapsamında Bosna Hersek Başkenti olan Saraybosna’yı ve
Mostar ‘ı .ziyaret ettim. Bosna-Hersek 51. 147 km2’ lik yüz ölçümüne
sahiptir. Güneyde Karadağ, doğuda
Sırbistan, kuzeyde ve batıda Hırvatistan ile komşu olan bir balkan
ülkesidir. Bosna vadisi içinde Miljacka nehrinin kıyısında yer almaktadır. Bölge
geçmişten günümüze İrilyalılar, Romalılar, Osmanlılar, Avusturya-Macaristan
hükümeti, Yahudiler, Sırplar, Hırvatlar, Slovenler gibi pek çok grup
yaşamışıtr. Ülkede Osmanlı döneminde çok sayıda cami, kilise, medrese, bilim
merkezi inşa edilmiştir. Ülke çok sayıda acı ve savaş geçirmiştir. En son
geçirilen savaşın nedeni ise 1992’de Bosna –Hersek ’in Yugoslavya’dan ayrılması
ile başlar. Yeni devlet ABD başta olmak üzere pek çok devlet tarafından
tanınırken bölgedeki Sırplar tarafından tanınmamıştır. Bosnalı Sırplar da Bosna
Sırp Cumhuriyetini kurmuşlardır ve Boşnaklar ile Hırvatlara karşı etnik
arındırma politikasına girerek ülkede iç savaş çıkmasına neden olmuşlardır. Bu
savaş 1995 yılında Paris’te imzalanan Dayton
Antlaşması ile son bulmuştur. 8 aylık periyotlarla üç etnik grubun da lideri
başa geçerek 24 aylık süreç içinde ülkeyi yönetmektedirler. Bu da ülkenin
gelişmesini yavaşlatmaktadır. Bugün kente baktığımızda yapılarda mermi ve bomba
izlerini hala görebilmekteyiz. Ayrıca şehirde pek çok toplu mezarlıklar
bulunmaktadır. Ayrıca cami, kilise gibi farklı dini yapılara yer verilmesi
bölgede birlikte yaşama gösterilen saygıyı ortaya koymaktadır. Mostar ise aynı
savaşın izlerinin görülebildiği ikinci bölgedir. Neretva nehrinin vadisinde yer
alır. Kara ve demir yolu ile kuzey ve güneyi bağlamaktadır. 16. Yy dan buyana
Hersek’in sanayi ve kültür merkezi olmuştur. Savaş döneminde başlayan
bölünmeler hala devam etmektedir ve nehrin doğusunda Müslümanlar, batısında ise
Hırvatlar yaşamaktadır. Sırplar ise savaş sırasında bölgeden ayrılmıştır.
Ayrıca burada savaş sırasında bombalanarak yıkılmış olan ve şehre ismini de
veren, ayrıca döneminde şehirdeki ticareti de canlandıran Mostar köprüsü yer
almaktadır. Ayrıca köprü şehrin erkeklerinin nişanlılarına cesaretlerini
ispatlamak için atladıkları bir yapıdır. Yıkılan köprü türk inşaat firması tarafından
tekrar yapılmıştır. Köprü etrafındaki yerleşim Osmanlı döneminde yapılmıştır.
Saraybosna’da gittiğim yerlerden ilki Başçarşıydı. Bu
alanın dört yanı camilerler çevrilidir. İçerisinde medreseler, hanlar,
alışveriş dükkanları ve lokantalar bulunmaktadır. Şehrin en meşhur caddesi
Ferhadiye Caddesi de buradan başlamaktadır. Ayrıca burada şehrin simgesi haline
gelen sebil bulunmaktadır. Osmanlı döneminden kalan bu sebil gençler için
buluşma noktası niteliğindedir. Ülkede hayvancılık çok gelişmiştir ve çok
lezzetli et yemekleri bulunmaktadır. Börek, cevabi olarak adlandırılan köfte ve
koyu kıvamlı ayran ile birlikte sunulmaktadır. Gittiğimiz bir diğer alan ise
savaşta bombalanarak pek çok insanın ölmesine neden olan alan pazaryerini
ziyaret etmek oldu. Bu alan günümüzde de hala pazaryeri olarak
kullanılmaktadır. Bir diğer durak noktası ise hemen nehrin kıyısındaki
kütüphane yapısıdır. Bu kütüphanede önceden özel eserler, el yazması kitaplar
ve Osmanlı dönemine ait kayıtlar bulunmaktaymış. Fakat Sırplar burayı bilinçli
olarak bombalamışlar.
Saraybosna’daki gezimiz sırasında ziyaret etiğim bir
diğer nokta şehre göre daha tepede kalan şehitliktir. Bu alanda Aliya
İzzetbegoviç’in de mezarı bulunmaktadır. Aliya İzzetbegoviç bağımsız Bosna-
Hersek’in ilk cumhurbaşkanıdır. Bu tepede nehrin iki kıyısıyla birlikte Saraybosna’
nın 360 derecelik geniş manzarasına ulaşmış oluruz. Şehirdeki önemli yapılar ve
beyaza boyanmış mezarlıklar bu tepeden rahatlıkla görülebilmektedir. Şehirde
Ilıca’ya kadar ulaşan tramvay hattı çok yoğun olarak kulanılmaktadır. Ayrıca
yine Başçarşı’da yer alan Gazi Hüsrev
bey camisini ziyaret etik. Bu cami Mimar Sinan’a 1531 yılında yaptırılmıştır.
Saraybosna’dan sonra ise geziye Mostar’a geçerek devam
ettim. Mostar Saraybosna’ya göre çok daha turistik bir bölge. Merkezinde
bulunan dükkanlarda hediyelik eşyalar satılmaktadır. Mostarda ilk olarak Mostar
köprüsü dikkatleri çekmektedir. Bu köprü de savaş sırasında yıkılmış ve
sonrasında tekrar yapılmıştır. Fakat bölgedeki diğer yapılarda mermi izleri ile
savaşın izlerini hala görmek mümkün. Hatta oradaki halk savaşın unutulmaması
için özellikle yaptırmıyormuş yapılarını. Köprü etrafında yerleşim Osmanlı
döneminde yapılmıştır. Camisi, pazaryeri, dükkanları , atölyeleri ve evleriyle
Osmanlı etkisi okunmaktadır. Bölgede bulunan hediyelik eşya bürosunda
buranın tarihçesi hakkında bilgi
alabileceğimiz sinevizyon gösterimi de bulunmaktadır. Yapılarda ve yollarda
taştan malzemeler yoğun olarak kullanıldığını görüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder