İzzet Mehmet Paşa Cami
Padişah 3.Selim zamanında 1796 yılında Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Tamamiyle kesme taştan yapılmıştır. Caminin merdivenleri ile Akçasu kanyonuna ve bakırcılar çarşına inilebilir.Caminin içerisinde özellikle tavanda süslemeler çok fazla yer almaktadır. Caminin avlusunda izzet Mehmet aşaya ait mezar bulunmaktadır.
Cinci Hamamı ve Cinci Hanı
Eski Safranboluya girdiğimizde merkezde yer almaktadır. Altından geçen su yolu üzerine yapılmış kemerlerin üzerine oturtulmuştur. Cinci Hoca tarafından yaptırılmıştır. Cinci Hamamı günümüzde de faal olduğu için içeriye girip inceleme fırsatı bulamadım. Fakat dış kısmında kubbe bölümünde tepede küçük açıklıklar var. Bunların üstü camla kapatılmıştır. Kadınlar ve erkekler bölümünün kapıları 2 farklı sokağa açılır. Cinci Hanında kullanılan yapı malzemeleri olarak moloz ve kesme taş ile birleşim kısımlarında horosan harcı kullanılmıştır. Kubbelerinde tuğla kullanılmıştır. Cinci Hanı 2 katlı bir yapıdır. Zemin katta önceden develerin bağlandığı develik kısmı bulunmaktadır. Burası büyük archlı ve kalın kolonlu bir mekandır. Şu anda restoran olarak kullanılmaktadır. Üst kat ise günümüzde otel odası olarak kullanılmakatadır. Ayrıca tarihteki kullanım işlevlerine dair içinde heykellerin de bulunduğu oda örnekleri gösterilmektedir. En üst katından Safranbolu şehir manzarası izlenmektedir. Hanın kapısındaki büyük açıklıktan develer geçerken, küçük açıklıktan insanlar geçmekteymiş önceden.
Hıdırlık Tepesi
Hıdırlık tepesi Türklerin safranboluya geldikleri zaman konuşlandığı yermiş ve açık namazgah şeklinde. Yağmur duası ile hıdırellez kutlamaları burada yapılırmış. Tüm Safranbolu manzarası görülmektedir bu tepeden. Şu an içinde kafeteryası bulunmaktadır. Ayrıca Kurtuluş savaşının kahramanlarından Dr. Ali Yaver Atamanın anıt mezarı ve Kumandan Hızır Beyin mezarı bulunmaktadır.
Kaçak Lütfiye Cami
Akçasu deresi üstüne kemerler kurularak yapılmıştır. Cami moloz taştan yapılmıştır. Çatısı ise ahşaptandır. Üstünde de kiremit bulunmaktadır. Caminin ilk sıradaki pencereleri dikdörtgen, ikinci sıradaki pencerelerinin tepe kısmı üçgen şeklinde sivridir. Caminin iç kısmı çok sadedir. Süslemelere yer verilmemiştir.
Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Caminin avlusuna büyük kemerli bir kapıdan gireriz. Arastaya açılan bir kapısı daha var. Caminin kubbesi miğfer şeklindedir. Caminin avlusunda güneş saati bulunmaktadır. . Sabah 06:40 akşam 17:20 arasındaki zamanı metal plakanın gölgesine göre gösterir.
Kaymakamlar Konağı
Kaymakamlar konağı bir giriş katı ve 2 üst katlar olmak üzere 3 katlıdır. Giriş katında tarihten kalan çömlek, giysi , silah gibi eserler sergilenmektedir. Giriş katının zemini Arnavut taşlarından oluşmaktadır. Merdivenler ahşaptandır. Birinci kata çıktığımızda cam kenarına koyulmuş sedirden oluşan bir oturma alanı ve döneme ait giysilerin giydirildiği heykeller bulunmaktadır. Bu katta haremlik ve selamlık kısımları bulunmaktadır. Düğün zamanında damat ve diğer erkekler selamlık kısmında yemek yerken, haremlik kısmında ise gelin ve diğer kadınlar kına gecesi yaparlar. Ayrıca dönme dolap sayesinde kadınlar kendilerini erkeklere göstermeden yemek servisi yapabilmekteymiş. Odaların kapıları da direkt odaya açılmamaktadır. Dönme vardır oda girişlerinde. Odalar abdestlik,kiler,merdiven ve sofaya açılır. Sofada oturulur,oyunlar oynananır, yer sofraları kurulurmuş. İkinci katta sofa , başoda(misafirhane), gelin odası, mutfak ve banyo bulunmaktadır. Banyo yapılan bölüm dolap şeklinde kapakların arkasındadır. Buralar gündüzleri yorganların yastıkların saklandığı dolap görevini üstlenirken, akşamları yastık ve yorganların odaya inmesi ile duş almak için kullanılmaktadır.
Yemeniciler Arastası
Burada dükkanlar ahşaptan binalardan oluşmaktadır. Karşılıklı birbirine açılan dükkanlardır bunlar. Dükkanların iç kısımlarında üretim yapılırken dış alandaki bölümlerinde bu ürünlerin satışı yapılmaktadır. Bu çarşıda hediyelik süs eşyaları, el işlerinin yanı sıra çarşıya ismini veren yemeni adındaki ayakkabılar da yapılıp satılmaktadır.
Demirciler-Bakırcılar Çarşısı
Burada sıcak ve soğuk demirci , bakırcı ve kalaycı esnafı bulunmaktadır. Kapı tokmakları, sahan, döveç gibi bazı geleneksel ürünler satılmaktadır.Ayrıca Akçasu kanyonu da burada bulunmaktadır.
Kale
Kale içerisinde Eski Cezaevi, Eski hükümet konağı ve saat kulesi bulunmaktadır.
Safranbolu Kalesi’nin sur ve duvarları tamamen yıkılmıştır. Yüksekliği 20m. olduğu tahmin edilen kalenin yeri Hükümet Konağı’nın olduğu yerdir. Kalenin Bizans döneminde yapıldığı ve o zamanlar adının Dadybra Kalesi olduğu bilinmektedir.
Hükümet Konağı
Safranboluda kale olarak bilinen tepenis üstüne yapılmıştır. 1976 yılına kadar ilçenin hükümet binası olarak kullanılmaktaymış. Şuanda kent tarihi müzesi olarak kullanılmaktadır. Müze binası kesme taştan yapılmış 3 katlı bir yapıdır. Zemin katta yörede bulunan yemenici,semerci,demirci,baharatçı, şekerci,kalaycı gibi esnaf ve zanaatkarların canlandırılması yapılmıştır. Giriş katında Safranboluya ait belgeler,haritalandırmalar, kitaplar bulunmaktadır. Birinci katta ise Etnografya salonu,fotoğraflarla Safranbolu bölümü ve kaymakam odası bulunmaktadır. Etnografya salonunda bakırdan eserler, silahlar,kılıçlar,eski giysiler, radyolar bulunmaktadır. Fotoğraflarla Safranbolu bölümünde yapılarda kullanılan tuğla ve kiremitler, Safranbolunun Osmanlı ve roma dönemlerine ait tarihi yapılarının, sosyal yaşamlarının, sokaklarının fotoğraflarla anlatımları ve madeni paralar, eski telefonlara rastlanmaktadır.
Saat Kulesi
Saat kulesi dar çok ince ve 20m uzunlukta ahşap merdivenli bir yapıdır. Kalın duvarlara sahiptir ve içeriye küçük pencere açıklıklarından ışık gelmektedir. En üst katta saati kuran bir amcaya rastlamaktayız. . 7 günde bir kurulan saat, zembereksiz olup 60kg.’lık bir ağırlıkla çalışmaktadır.
Eski Cezaevi
Günümüzde restoran ve cafe olarak kullanılmaktadır. Hala cezaevi anılarına duvarlardaki yazılar ve resimlerle rastlayabilmekteyiz.
Bulak (Mencilis) Mağarası
Bulak mağarası ilçenin 8 km kuzeybatısında Bulak Köyü mevkisinde bulunuyor.Mağaranın toplam uzunluğu 6042 metredir. Mağaraya girildiğinde ferahlatıcı bir serinlik karşılıyor insanı. Mağaranın bazı bölümleri kristal parlaklığındadır.Değişik renklerdeki damlataşlar( özellikle sarkıt, dikit,sütun,duvar ve perde damlataşları) ile kaplıdır. Nefes darlığı, astım ve bronşit gibi hastalıklara iyi geldiği tahmin ediliyor. Türkiyenin 4. Karadenizin 2. En uzun mağarasıdır.
Eski Hamam
Bu hamam şuanda kullanılmamaktadır. Kadınlar kısmında yıkanma bölümünde kese olurlar, ter atarlar. Burası ortasında göbek olan bölümdür. Daha geniş tabanlıdır. 8 köşelidir. Ekostik tavanlıdır. Yani yankı vericidir. El emeği ile yapılan murç madırga ile taş kurnalar vardır. Bunların dış köşelerinde lale figürleri vardır. Ayrıca kadınları sohbet ettiği ayrı bir alan vardır. Hamamın sıvasının içinde yumurta akı, kireç kaymağı, tuğla tozu ve hayvan kıtık kılı(günümüzdeki saçla benzer işlevi görmektedir.) bulunmaktadır. Bu horasan harcıdır. Bu kubbelere koyulur ve izolasyonu sağlar. Kubbelerde ayrıca kasnak bakır vardır. Bu kubbeyi sağlamlaştırır. Onun üstünde de 50cm-1.50 cm kalınlıklarında toprak vardır. Yerlerdeki taşlar ateş kayasındandır. Bu taşların arası kurşunla doldurulur. Hamam Kanyonun üzerinde kargir 2 kat kemer üzerinde 16 sütun üzerinde duruyor.
İncekaya Su Kemeri
Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. İlçe merkezine 7,5 km uzaklıktadır. Su kaynağından ilçeye su getirilmesine yarar. Genişliği 110-120 cm , boyu ise 116 m dir. & kemerden oluşur. Altında Tokatlı deresi bulunmaktadır. Ayrıca merdivenler yardımıyla kanyonun en aşağı kısmında yürüyüş ile doğa gezintisi yapma imkanı da vardır.
Yörük Köyü
Köydeki evler genellikle 2 katlı zemin kısımları taştan üst kısımlar ahşaptan yapılmıştır. Sokaklar tek aracın geçebileceği genişliktedir. Yollarda Arnavut taşları bulunmaktadır. Burada özellikle görülmesi gereken yerler eski çamaşırhane ve Sipahioğlu konaklarıdır. Çamaşırhane kapısında 3 aşamalı kilit vardır ve kapıyı açmak için ilmeği kaldırmak gerekmektedir.Çamaşırhane Bektaşiler tarafından yapılmış ve Bektaşilerce kutsal olan on iki imamı temsilen on iki rakamına göre tasarımlar yapılmıştır. Çamaşırhanenin içinde ortada 12 köşeli bir göbek taşı vardır. Taşın ortasında bir su gideri bulunur. Kenarlar ortaya eğimlidir. Bu göbeğin her köşesi eşit yükseklikte değildir. Bayanların boyuna göre kolaylık sağlamak için farklı ölçülerdedir.Su taksimatına yarar.Tepeden su girer yanlardan çıkar.(Fotonun yanında). İçinde su ısıtmak için 2 tane ocak bölümü ve 4 tane kazan yeri vardır. Kazanda kaynatılan çamaşırlar hopa denilen sopalarla dövülerek yıkanırmış.
Sipahioğlu Konağı ise 2 ye bölünmüştür. Konağın sağ taraftaki bölümü gündelik hayata ayrılırken , sol taraftaki bölümünde daha süslü bezemeli misafirlere ayrılan bölümü vardır. Konağın içindeki ahşapların genişliği zenginliğin ifadesidir. Kapılar direkt odaya açılmaz. Haremliğe dikkat edilmiştir. Sebze ve Meyveleri koymak için duvarlarda üst kısımlarda raf vardır. Sol taraftaki bölüm daha işlemeli bezemeli süslü odalar vardır.
Safranbolu Evleri
Safranbolu’da geçmişten bugüne korunan hemen hemen 2000 Türk evi bulunmaktadır. Bu evler Safranbolu’nun iki ayrı bölümünde yeralmaktadırlar. Bu bölümlerden biri şehir olarak bilinen kışlık kısmı ve bağlar olarak bilinen yazlık kısmıdır. Bağlar kısmındaki evlerin bahçeleri daha büyüktür. Şehir yönetim merkezini n bulunduğu kale, alışveriş merkezinin bulunduğu çarşı, ve evlerin bulunduğu Akçasu gibi semtlerden oluşmaktadır. Çarşıda üretim yaz kış devam eder. Kışlık kısım daha dar sokaklardan ve birbirine yakın evlerden oluşmaktadır. Yazlık kısmı ise daha geniş arazilerde kurulmuş evlerden daha yüksek alanda kurulmuştur. Halkın genelde bir yazlıkta bir de kışlıkta evi bulunmaktadır. Evler genelde dini yapılara, anıt eserlere dönük olucak şekilde merkezi konumdadır. Hiçbir ev diğer evin manzarasını kapatmaz. Şehrin ortasında bulunan meydana yönelik yollar, anıt eserlerin avluları arnavut kaldırımlıdır ve dardır. Bu şekildeki taş kaplama ağaçların su almasını kolaylaştırır, sel sularına dayanıklıdır ve rutubeti en aza indirir. Safranbolu evinin boyutu ve biçimi aile yapısına ,iklim şartlarına ve kültürel-maddi zenginliğe bağlıdır. Evlerde haremlik selamlık vardır. Kapılarda görebiliriz bunu. Ailenin çocukları evlendirilince hep beraber yaşamaya devam ederler onlara ayrı bir ev açılmaz. Hayvanlar evlerin zemin katında bulunurlar. Ayrıca yağışlı iklim nedeniyle kapalı mekanlara çok ihtiyaç vardır. Ayrıca yakacak ve yiyecek depolamak amacıyla büyük hacimli evlerdir. Evlerin yapımında taş,kerpiç, ahşap ve alaturka kiremit kullanılmıştır. Bahçeler sokaklardan taş duvarlarla ayrılmıştır. Evi din ve gelenekler nedeniyle dış ortama kapar.Bundan dolayı bahçe duvarları yüksektir. Merdivenler ahşaptandır. İkinci kat diğer katlara göre daha basıktır. Gündelik yaşam orta katta devam eder.Üçüncü katta tavanlar daha yüksektir. Sofa bulunmaktadır. Odaların giriş kapıları köşelerdedir ve paravana ile ayrılmıştır.Odların her birinde çekirdek aile yaşayabilecek kapasitededir. Her odada duş kabinleri şeklindeki dolaplar bulunmaktadır. Evlerin pencereleri dar ve uzundur. Üstlerinde muşabak denilen kafesler bulunmaktadır. Isınma ocaklarda sağlanır. Ahşap evlerde ısıyı tutmak zordur. Bundan dolayı mekanı ıstmak yerine insanı ısıtmak mantığı vardır. Evlerin bazılarının içinde serinlik vermesi ve yangından korunmak amacıyla havuzlar vardır.